Fatih Terim'den flaş açıklamalar!

Galatasaray, Süper Lig’in 17. haftasında Medipol Başakşehir ile 1-1 berabere kalırken hakem Zorbay Küçük’ün skandalları maçın önüne geçti. Fatih Terim, açıklamalarda bulundu.

Fatih Terim'den flaş açıklamalar!

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, gündemle ilgili konular hakkında GS TV'de açıklamalar yaptı.

Terim’in yaptığı açıklamalar şu şekilde:

 “Sezon başından başlayayım. Biz bu sezon, sayın başkanımız ve yönetimimizle beraber bir yola çıktık. Özellikle, Türkiye gibi futbol iklimi çok çabuk değişkenlik gösteren bir yapıda, günlük ve kısa vadeli başarıların aksine uzun vadeli bir projeyi gündeme aldık.”

“Genç bir takım oluşturduk. Eksiklerimizin olduğunu biliyorum. Bunların hepsini, tünelin sonunda ışık olduğunu düşünerek göze aldık. Sezon başından beri her şeye rağmen oturan bir oyun yapımız ve vadettikleri olan bir takımımız var.”

“1. sıradan çok uzak kaldık. Burada bir kabahat var ise, her şeyden evvel, yönetimimizden ve futbolcularımızdan önce benimdir. Ben bu takıma inanıyorum. Biliyorum, gençlerimiz başaracak. Mutluluğumuzu bizden alabilirler ama umudumuzu asla.”

"Avrupa Ligi'nde devleri geride bırakarak son 16’ya kalan bir takımımız var. Gençlerimiz bunu başardı. Son 50 yıldır, Türk futbolunun her evresinde yer aldım. Her evrede yer alan bir insan olarak, umudumuzu bizden almalarına izin vermeyeceğim. Bu düzenin değişeceğine inanıyorum.”

“Cezalı olduğum için aşağıda değildim. Futbolun en önemli aktörlerini atmakla kalmayan, futboldan uzaklaştıran bir zihniyete sahip olduğumuz için yukarıdaydım. 15 dakika bekledim, aşağı indim, indiğimde belli ki koridorda bir şeyler olmuş. Son zamanlarda alışkın olduğumuz bir hakem performansı izledik. Bu yayını umutla izleyenler var. Bunun karşıtı, benim daha fazla ceza almam için fırsat kollayanlar da var. Kim üstüne alınır bilmiyorum ama bu fırsatı size vermeyeceğim. Ceza alma fırsatından bahsediyorum.”

-BAŞAKŞEHİR MAÇINDA YAŞANANLAR-

 “Sezon boyunca aynı performanslara verilen farklı kararlara daha sonra geliriz. Ama önce Başakşehir maçının hakemiyle ilgili bazı şeyler söylemeliyiz. Nasıl bir psikoloji ve düşünce yapısıyla geldiği hakkında hiçbir fikrim yok. Maçı analizlerimizle birlikte 1-2 defa daha izledim. Başlangıç noktasından itibaren yaşananları Galatasaraylılarla paylaşmak istiyorum.”

“Maçın ilk yarısında yediğimiz golün ardından oyuncularımızın sınırlar içinde itirazını görüyoruz. Hakemin tam o esnadaki vücut diline iyi bakmalarını rica ediyorum. Bir nefret, kin gütme hali gibi bir vücut hali var. Bu esnada ağzından çıkan bir ‘Go lan’ sözü var. Birçok oyuncumuz bunu duyuyor. İçlerinden Kerem, ‘Hocam bize neden böyle dediniz’ diyor ve anında sarı kart görüyor. Dikkatini çekenler olmuştur muhakkak. Bir başka pozisyonda Kerem tekrar sorduğunda, hakem tarafından bayağı azarlanıyor. Enteresan olan, o hakem kendinde bu haddi bulabiliyor. Devre arasında Kerem, hocalarına bu konuyu anlatıyor.”

"İkinci yarıya çıkarken Necati hoca, ‘Benim oyuncuma nasıl bu şekilde konuşursunuz’ diyor. Hakem diyor ki, ‘Ben öyle bir şey demedim’. Necati hoca da ‘Benim için kendi oyuncumun beyanı esastır’ diyor. Bunun ardından hakem de ‘Oyuncun yalancı’ diyor. Ben veya Galatasaray’ı temsil eden herhangi biri, TFF’nin herhangi bir temsilcisine, görevli dahil, ‘Sen yalancısın’ desek, kaç maç ceza alırız? Hak mahrumiyeti neden başlar? Ve bunun maddi cezası ne olur?”

“TFF, Kerem’e yalancı diyen hakemi, PFDK’ya sevk edecek mi, etmeyecek mi… Doğal olarak bunun da peşinde olacağız. İşi adli boyuta götüreceğimiz için, olaya çok vakıfım. Bu hareketleri, hakemin yanına kar bırakmayacağız.”

“Bu diyaloglara müsabakadaki tüm temsilciler de şahit. Beraber yürüdükleri için… Dün de ben sordum, ‘Biz her şeyi birebir yazacağız’ dediler.”

“Bu yalancı meselesinden sonra reaksiyonlar olunca, ikinci yarıya çıkmadan hemen önce koridorlarda bizim oyuncularımıza ve çalışanlarımıza dönerek, burada Arda da var, ‘Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyorum’ diyor. Her şeyi önemsiyorum ama bu cümleyi çok daha üste koyuyorum. İkinci yarıya çıkmadan, Galatasaraylı olanlara yönelik ‘Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyorum’ diyor. Tepki görünce de kaptanımız Arda’yla göğüs göğüse gelerek tahrik ediyor. Herkese soruyorum, ‘Ben sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyorum’ yüzünde alaycı bir gülüşle koridorda bulunan, herkesi tahrik etmeye çalışan bu kişiden, devam eden bir maçta nasıl bir yönetim beklersiniz? Biz diyor muyuz ki, tüm Galatasaraylılar sizin ne yaptığınızı bilmiyor mu? Bu atmosfer içinde hangi algı, hangi aradaki konuşma mevzu hakemi bu sözler konusuna getirmiştir acaba? Merak ediyorum.”

"Onu da yaparız, bir sonraki maça da onu yaparız diyor duraklamalarda çıkan sarı karta itiraz sonucunda. Kendisini bu kadar güçlü görüyor ve rahat olduğunu düşünüyor. Hakemler kurallarla, kartlarla konuşur. Madem konuşmaya bu kadar meraklısınız, maçlardan sonra çıkıp konuşsanıza. En azından söyleyebileceklerinizi söyleyin. Orada hiç ses yok. Herkes bedel öder, onlar bedel ödemeden devam ederler. Arda diyor ki, ‘Hocam, erken gösterdin kartı’… Cevabı, sırtı dönük ve ellerini oynatarak, ‘Bana da mı krampon fırlatacaksın’ diyor. Herhalde çok kişi unutmuştur bu krampon hadisesini. Fakat bu arkadaş, böyle cevap veriyor Arda’ya. Bak Zorbay kardeş, çok genç bir hakemsin. Sen değil Arda Turan’a, bir Galatasaray oyuncusuna, hiçbir sporcuya böyle davranamazsın. Senin, hayalini dahi kurarken uykundan uyanacağın işler yaptı Arda.”

“Arda’nın o eylemi yaptığı hakemler, bizim Danimarka’da bu sene oynadığımız maçı yönettiler. O hakemler bu olayı raporlamadılar. O hakemler, Arda, Danimarka’da birbirlerine komik şekilde anlatma erdemi gösterdiler. Şakalaştılar. Arda’ya kin gütmediler, bir gün yakalarsam demediler… Maçtan önce şakalaştılar ve maçı idare ettiler. Danimarka’da gördük ki, taraflar bunu kendileri için komik bir anıya çevirdiler.”

“Burası, kendisine de, MHK’ya da çok örnek olacak bir şey. Yalancı olarak adlandırdığı Kerem, alt adalesine topla hiç alakası olmayan bir darbe oluyor. VAR’ı beklemeden çıkarması lazım. Bir kart. Bana kalırsa çok basit, çok da yakın olaya. Kırmızı. Oldu ya sarı gösterdi. Bu arada Mete Kalkavan’ın çağırması lazım. Mete Kalkavan’a da birazdan geleceğiz. Rakibin, topla alakası hiç yok. %100 kırmızı. O yalancı çocuk, kendisine yerden yere atsa, feryat figan yerde bağırsa mı rakibe kırmızı kart çıkacak. O yalancı çocuk, dürüstçe, etkinin-tepkinin verdiği acı kadar reaksiyon gösterdi. Bu, rakibin yaptığı hareketi değiştirmez. Maalesef bu ligin hakemleri, herkesi buna teşvik ediyor. Tıpkı sarı kartlı Başakşehirli oyuncunun Morutan’a yaptığı kartlık harekette, oyuncumuzun kendini yere atmayıp oyuna devam etmek istemesi gibi…”

"Ben 3. dakikada Başakşehir’den bir oyuncu atarsam, sonum son iki sezonda TFF’nin, normal şartlarda en fazla maç alan, en fazla görev alan hakemlerimizden biri olan Ali Palabıyık ve Abdulkadir Bitigen gibi mi olur diyor… Herhalde öyle diyor. Yaşar Kemal, Halil Umut, Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gibi her maçımızda aleyhimizde karar verenlerin hepsi ertesi hafta maç alıyorlar. Bu arada, bir futbol paydaşı ve Galatasaray teknik direktörü olarak soruyorum. Kulüplere, futbolculara, hocalara, kamuoyuna, biz Abdulkadir Bitigen ve Ali Palabıyık’a dair bir bilgilendirme ihtiyacı hissetmiyorlar.”

“Kavga eden olmak istemediğim için de hepsini bir arada söylüyorum. Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin hakeminin en az 15-20 gün önce belli olması gerekir. UEFA, Şampiyonlar Ligi hakemlerini maçtan 1 gün önce atamayacağına göre, MHK, bu hakemi nasıl verir?  Maçtan sonra Ukrayna'ya yola çıkması lazım. Çünkü maç salı günü. Derbi ne zaman, pazar günü… 48 saat sonra, Şampiyonlar Ligi maçı yönetecek. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Bu saçmalığı UEFA yapmaz. Hiçbir bilgi, savunma yok.”

“Dört senede, iki Galatasaray maçı verildi Ümit Öztürk’e. Üzerine yapıştırılan etiketle, önce Malatya’da VAR’da, sonra Sivas’ta sahada, hak ettiğimiz iki pozisyonda penaltıyı es geçti. Hakemler üstünden Galatasaray maçlarında nasıl bir mesaj veriliyor, lütfen bize açıklasınlar.”

Haber Kaynağı: habersarikirmizi.com

Güncelleme Tarihi: 20 Aralık 2021, 14:41
YORUM EKLE