Ligin zirvesinde şampiyonluk için mücadele eden ve yıldızlarla dolu bir kadroya sahip olan Galatasaray, yeni sezon planlamasını genç oyuncular üzerine yapmaya başladı.

Yabancı sınırını da dikkate alan sarı-kırmızılı yönetim, Bayern Münih altyapısında yetişen iki yıldız adayını gözüne kestirdi:

Yusuf Kabadayı ve Eyüp Aydın, Bayern Münih'in ikinci takımıyla Almanya 4. Ligi'nde mücadele eden gurbetçi oyuncularla ilgilenen Galatasaray, isimleri daha önce Türk takımlarıyla anılan 2004 doğumlu iki futbolcuya da teklif yapmaya hazırlanıyor.

EYÜP AYDIN MİLLİ TAKIM İÇİN TÜRKİYE'Yİ TERCİH ETTİ

Yusuf Kabadayı çok yönlü bir hücum oyuncusu. Sol açık ve forvet olarak görev yapabilen genç futbolcu, U-15 ve U- 16'da Türkiye adına oynadıktan sonra Almanya U19 Milli Takımı'na seçildi.

19 yaşındaki oyuncunun 7 gol-1 asistlik performans sergilediği Bayern II ile bir yıl daha sözleşmesi bulunuyor. Alt yaş kategorilerinde Almanya Milli Takımı için ter döken Eyüp Aydın ise tercihini Türkiye olarak değiştirdi.

Defansif yönü güçlü bir orta saha oyuncusu olarak öne çıkıyor. 3 gol-4 asistle oynayan 18 yaşındaki Eyüp'ün, Bayern II ile sözleşmesi sezon sonunda bitiyor.

SORU: Yeni sezon için yabancı futbolcu sayısı, önümüzdeki günlerde TFF tarafından açıklanacak. Sizce karar ne olmalı?

Fatih DOĞAN: Kurtuluş kriterde rakamlar teferruat

Ne demiş düşünür: "Sayı sadece bir rakamdan ibarettir." Türk futbolunun sorunu rakamlar ya da sayılar değil. Çözümü de o değil zaten. Sorun istikrarsızlık, belirsizlik, sürekli rakamlarla oynanması ve sağlıklı planlama olgusunun tarumar edilmesi. Türk futbolcusunun ve futbolunun korunması, gelişmesi adına uzun süredir yurt dışı transferlerine kriter getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer en iyi futbolun oynandığı ve en büyük futbol ekonomisine sahip ülke İngiltere ise ve İngiltere'ye giren her futbolcu belli kriterlerle alınıyorsa, Türkiye de kendi kriterlerini oluşturmalıdır. Bunu yapmadığımız müddetçe ne futbolcunun ne oyunun kalitesini artırabiliriz. O yüzden odağımızı sayılardan çıkartıp, kriterlerle gelen oyunculara izin vermeliyiz. Millilik şartı gibi mesela. Bu gerçekleşirse ve biz yabancı sayısında bir rakam belirleyip 5 yıl boyunca değişmeyecek şekilde makul bir rakam üzerinden yürürsek, bir sonuç alabiliriz. Bu yüzden kurtuluş kriterde, rakamlar teferruat.

Bülent TİMURLENK: Kalite sağlanması için tam serbestlik olmalı

Öncelikle TFF bu kararı açıklamak için neden nisan ayını bekledi bunu anlamak zor. Kulüplerin transfer planlamasını sezon sonu mu yaptıklarını sanıyorlar. 8+3'ün Türk futboluna getirdiği hiçbir artı yok. Milli Takım'ın başına yetersiz birini koyarsanız, yabancıların tamamına da kapıyı kapatsanız sonuç alamazsınız. 7+4, 6+5 bütün bunlar TFF'nin planlamasıydı. 20 takımlı Süper Lig'de 6+5 için 250 yerli futbolcuya ihtiyaç var. Avrupa kupalarında başarı için bu hedeflerin karşılığını verebilecek kalitede 250 futbolcu maalesef yok. Futbolcunun pasaportunu bir kenara bırakalım. Elbette 33 yaş üstü futbolcularla ligi fil mezarlığına çevirmenin manası yok. Yaş, milli takımda forma giyme sayısı gibi kriterler getirebilirsiniz. 8+3'te teknik adamlar kenarda taktik manevradan çok 'yerlinin yerine yerli' diye hesap yapıyor. Ben tam serbestlikten yanayım. Süper Lig futbolun büyük sahnesi. Her müzisyen stadyum konseri veremez. Kaliteyi kim sağlayacaksa başım üstüne.

Levent TÜZEMEN: TFF devrim yapmalı: 14 yabancı-14 yerli

Globalleşen dünyada TFF'nin bir sınırlama koymasını çağ dışı buluyorum. Bir örnek vereyim; La Liga'nın 16. haftasında dünyanın en büyük kulübü Real Madrid, 121 yıllık tarihinde bir ilke imza atarak Villarreal deplasmanına sahaya tamamen yabancı oyunculardan kurulu bir kadroyla çıktı. Manchester City, zaman zaman tamamen yabancı oyuncularla oynuyor. Şimdi 'Şu kadar yerli, şu kadar yabancı oynasın' demek çağdaş futbolun gerisinde kalıyor. TFF bir devrim yapmalı. Fatih Terim'in yerli oyuncuyu koruma anlamında 14 yabancı- 14 yerli anlayışını kalıcı bir şekilde uygulamaya sokmalı. Bu kuralla hem yerliyi kolluyorsun hem de kulüplerin kadro seçiminde özgür davranmalarını sağlıyorsun. Elinde yetenekli, kaliteli yerli oyuncular varsa zaten yabancıya ihtiyaç duymazsın. Galatasaray, UEFA Kupası'nı kazanırken kadrosunda dördü çok kaliteli 5 yabancı vardı. Ancak yerli oyuncular da yabancılar kadar yetenekli ve kaliteliydi. Hatta o oyuncular Milli Takım'ın 2002'de dünya üçüncüsü olmasını sağladı.

Gürcan BİLGİÇ: Yabancı 11'e düşsün hepsi birden oynasın

Türkiye Futbol Federasyonu'nun durumu gerçekten çok zor. Bir tarafta oyuncu üretemeyen ve hazıra konmaya meraklı kulüpler, diğer tarafta Türk oyuncuların gelişmesi ve şans bulması için yapılacak hamleler… Almanlar bu işi takım kadrosunda ilk lisansını Almanya'da almış 11 oyuncunun olmasını şart koşarak çözmüşler. Sahada kaç yabancı var, ne kadar Alman oynar karışmadan. Ligin rekabetinin arttığı, her takımın kazanma şansı olduğu dönemi 11 yabancının ilk 11'de oynayabildiği sezonlar da gördük. Dolayısıyla yasaklar belki bazı oyuncuların önünü kapatırken diğer taraftan rekabeti ve kaliteyi getirdi. Benim fikrim, yabancı sayısı 11'e düşsün ve hepsi aynı anda oynayabilsin. Çünkü üretmek zorundayız. Kulüplerimiz yetiştirmek için de iyi planlar yapmalı. Bunu başardığımızda -ki hedefe ulaşmak için en az 5 yıl gerekiyor- sayı falan konuşmadan tamamen serbest bir ortama geçelim.

Kaynak: Mehmet Özcan / Sabah