Sinan Yılmaz: "Dünyanın en kurnaz, en çakal oyuncusu ama çoluk çocuk yaptı, dışarı attı"

Galatasaray, İngiltere'de tarihi bir zafer elde ederek Manchester United'a kabus yaşıttı.

Sinan Yılmaz: "Dünyanın en kurnaz, en çakal oyuncusu ama çoluk çocuk yaptı, dışarı attı"

Futbol yorumcusu Sinan Yılmaz, Galatasaray ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yılmaz'ın açıklamaları şu şekilde:

"UEFA Kupası sonrası en zengin kadrosunu kuran Galatasaray için bu sezon, inanılmaz derecede belirleyici. Galatasaray sadece zengin ve pahalı bir kadro kurmadı, bu kadro ile gelecek 3 yıla da yatırım yaptı. Galatasaray ideal 11'inde sadece Muslera 37 yaşında. Bir de jokerlerden Mertens 36. Bu isimler dışında en önemli kolonların en yaşlısı 30'luk Icardi. Ziyech ve Zaha da onunla yaşıtlar. Bu hücum üçlüsünün birlikte 3 yıl daha yüksek performansını hedefliyor Galatasaray. Torreira 27, Davinson 27 zaten. Yıllar sonra ilk kez, bir sürü oyuncunun kiralık olmadığı bir kadro bu. Bu sezon başarılı olmayı bilirse; yaz transfer döneminde yeniden kurulmayacak, birkaç hamle ile güçlenmeye devam edebilecek bir kadro... Ndombele dışında kiralık yok. Öbür tarafta aralarında İtalya milli takım forveti Zaniolo'nun, Yunus Akgün'ün, Berkan'ın vs olduğu 20'ye yakın kiraladığı oyuncu grubu var."

"Bu sezon şu açıdan aşırı belirleyici. Galatasaray geçen sene 88 puanla şampiyon olduğu halde, bu sene de yenilendi. 11 yeni transfer yaptı ve Zaha'sı, Ziyech'i, Ndombele'si vs henüz adapte olamadığı için de henüz tam olarak uyumlu oynamıyor. Dün gece ManU'yu deplasmanda yenen Galatasaray, aslında gerçek kadro gücünün %100'üyle değil, %60-70'iyle aldı bu galibiyeti. Daha Ziyech, Ndombele vs eklenecek ama hepsinden önemlisi uyum gelecek"

"Oyuncular arasındaki uyumun önemi, geçen sezon ilk 3 aydaki Galatasaray ile, Aralık ayından sonraki Galatasaray arasında oluşan farka bakarak net anlaşılabilir. Şubat ayına kadar asisti olmayan Kerem'in, Icardi ile oynamaya alıştıktan sonra, sadece 3 ayda asist kralı olması ve asistlerinin çoğunu ona yapması mesela... Ankaragücü maçında Tete'nin Icardi'ye veremediği pası düşünün. Arkadaşlarına görmediğini söylemiş maçtan sonra. Icardi ile birlikte United deplasmanında 7.  ilk 11 maçına çıktı sadece. 17. maçına, 27. maçına çıkınca görmese bile hissedecek orada olduğunu! Galatasaray UEFA Kupasını bu uyum ve gelişimle aldı. 1993, 94'ten 2000'e birlikte yüzlerce maça çıkmış bir sürü futbolcunun gözü kapalı birbirini tanımasıyla geliştiler. İşte şimdi kiralık olduğu için ayrılmak zorunda kalacak bir sürü oyuncu yok veya yaza sözleşmesi biten Muslera - Mertens dışında bir isim de yok. Bu kadro korunursa seneye daha iyi, ertesi sene daha da iyi oynama ihtimalleri çok yüksek. Eğer Galatasaray kendi ayağına sıkıp dağıtmazsa..."

"Bu kadroyu koruyamamanın tek ihtimali var. Bu sezon başarısız olunur ve ertesi sene yeniden Şampiyonlar Ligi'ne gidilemezse; hem bazı isimler ayrılmak isteyebilir, hem de Şampiyonlar Ligi'nden 30-40 milyon Euro alamayacak olan Galatasaray bazı oyuncuların yüksek maaşını karşılayamayabilir. İşte bu sezon başarı bu yüzden inanılmaz derece belirleyici. Şampiyon olunursa yeniden 4 yıl üst üste şampiyonluk ve Avrupa'da başarı gayet mümkün görünüyor. Eğer şampiyon olunamazsa, kadroyu koruyabilmek adına bir ihtimal daha var. Zaniolo, Yunus, Berkan gibi kiralıklardan 30-40 milyon euroluk gelir elde etmek ve böylece Şampiyonlar Ligi'nden beklenen parayı satışla çıkarmak." 

"Şimdi maça geçelim... 3-4 perdelik, izlemesi bile çok yorucu bir maçtı. Aslında 16. dakikaya kadar pozisyon falan verilmemişken, saçma bir Angelino hatası ile yenik duruma düşüldü. Angelino burada çok hatalı bir pres yaptı ve alanını boşalttı. Devamında Abdülkerim rakibini ofsayta düşürse de Davinson ofsaytı bozmuştu ve gol geldi."

"ZAHA DALOT'U DOLAP BEYGİRİ GİBİ EVİRDİ ÇEVİRDİ"

"Yediğimiz basit gole aynı basitlikte bir golle 6 dakika sonra cevap verdik. Bence Galatasaray kadrosu gibi kendi de %60-70'yle oynayan Zaha, Dalot'u dolap beygiri gibi evirdi çevirdi ve golünü attı. Bence gücüne kavuşmuş ama henüz patlayıcı hızına erişmemiş bir Zaha var. Çıkana kadar elinden geleni yaptı. Böyle bir maçta Zaha'yı çıkarma cesareti gösteren Okan Buruk da doğru olanı yaptı! 72'de Zaha - Mertens değişikliği maçın en iyi hamlesi oldu. Zaha yorulmuştu ve Mertens girdikten sonra tek kelimeyle inanılmazdı!"

"İlk yarı sonuna kadar fazla pozisyon vermeden, iyi bir skorla devreye gidildi. 29. dakikada Mount'un gollük şutunu ve 38. dakikada Davinson'u yatıran Rashford'un tehlikeli ortasını kale sahası içinden kesen Abdülkerim skoru tuttu." 

"2. yarıya çıkarken Tete veya Kerem'den birinin çıkıp orta sahanın üç kişiyle tutulması gerektiğini düşünüyordum. Okan hoca öyle yapmadı. Bu bence doğru bir tercih değildi. 
50'de Bruno Fernandes dışarıya vurdu. 
53'te Boey boş kaleye atılmak üzere olan golü engelledi. 
54'te Mount'un şutunu Muslera kornere çeldi. 
57'de Torreira sakatlandı ve bu dalga dalga akınları durdurmak adına kendisini yere bıraktı, değişiklik gelir belki diye ama yine gelmedi. O arada bence oyuna girecek bazı oyuncular da savsaklanıyor. Büyük isim olabilirsiniz, sonradan girmek sizi mutsuz ediyor olabilir ama buna hakkınız yok! Geçen sene Beşiktaş derbisinde ve bu sene Kopenhag maçında olduğu gibi Galatasaray'da oyuna girecekler girene kadar 3-4 dakika geçiyor. 3-4 dakika çok uzun bir süre. Eğer yıldızlar oyuna girmekte savsaklanmaya devam ederse belki de 55'te oyuna ilk girenler aç-genç oyuncular Barış Alper'ler falan olmaya başlayacaktır!"

"Torreira yerden kalktı. Değişiklik yine olamadı. 58'de beklenen gol yendi ama neyse ki yarım adım ofsayt oldu. 
61'de beklenen değişiklik geldi ama Torreira da sakatlanmış ve çıkmıştı. Sergio - Torreira ve Barış - Tete değişti. Yani oyuna girenler savunmayı sağlamlaştırmadı aksine ilk 11'i daha da ofansif hale getirdi! Orta sahayı Sergio - Kaan ile tutup 4-2-3-1 devam etme fikri bence hiç anlamlı değildi. Nitekim baskı da, ManU atakları da devam etti. 
62'de Rashford arka direkte kafayı vurdu, Muslera'nın kucağına gitti.
63'te Mount ceza sahası içinde bomboş vurdu ama neyse ki auta attı.
64'te Bruno Fernandes Muslera'nın kucağına vurdu. Dakikada bir şut atıyorlardı ve 66'da Höjlund golü attı 2-1 öne geçtiler." 

"Bu dakikadan sonra durum değişti. 50'den 66'ya kadar tam 8 tehlike üreten ManU golü atıp öne geçince işi bitirdiğini sandı. Aksine Galatasaray da golü yedikten sonra kaybedecek bir şey yok dedi ve oynadı! (Bkz: Fatih Terim: "Ve oynayacağız, oynadınız!" 17 Mayıs 2000)"

"69'da Barış'ın ortası Onana'dan sekti, Zaha Kerem'e çıkardı ve gol kaçtı. 71'de bir kez daha Barış Alper çıkardı ve Kerem bu kez attı. 71'de 2-2 yapan golden sonra tek değişiklik! Kerem sola, Mertens 10'a ve Zaha kenara. Bu çok fark ettirdi. 2-2'den sonra yeniden çekilmesi beklenen Galatasaray, rakip kaleye cesaretle gitmeye başladı. İlk yarı hiç işlemeyen ön alan baskısı, bu işte uzman olan Mertens'le işleyecekti!" 

"MERTENS, CASEMIRO'YU ÇOLUK ÇOCUK YAPTI"

"75'te Mertens'in penaltı pozisyonu gollerden bile daha keyifliydi. Maçın tartışmasız en güzel anıydı. Ben Avrupa'da Real Madrid'i tuttuğum için senelerce Casemiro izledim. Kesin eminim ki Casemiro dünyanın en kurnaz, en çakal defansif orta sahası. Brezilyalı oyuncular zaten bu işleri çok iyi biliyor. Melo da öyleydi... Nerede ne kadar sertlik yapılır, sarı kart varken ne kadar girilir, yokken nasıl girilir. Rakip hücumcu nasıl sindirilir vs vs bunları çok iyi biliyorlar çünkü Brezilya ligi neredeyse bunun üzerine oynanıyor. Kontollü sertlik tiyatrosu gibi bir lig Brezilyalı ligi ve oradan çıkan zeki futbolcular da bu konuda uzman oluyor. Casemiro bir de aşırı tecrübeli artık. O pozisyonda şunu düşündüğüne eminim. 'Topu alan oyuncu hızlı gidemiyor, daha önce Kerem denen çocuk bir iki pozisyona girdi heyecanlıydı, önündeki adama nişanladı. Soldaki Zaha ve öndeki Icardi dışında bunlar genç-iştahlı ama heyecanlı çocuklar, sakin değiller. Ben buna kayarak girerim, bu da şutu atar, şutu kornere bloklarım...' Belki de saçlar sarı olduğu için Mertens'i tanıyamadı. Fakat Casemiro Brezilya'da çakallığı öğrenirken, Mertens İtalya'da tilkilik doktorasını bitirmişti. Casemiro bizim Kerem'leri, Barış'ları, Tete'leri görüp bunu da çırak çıkaracağım sanarken, Mertens Casemiro'yu çoluk çocuk yaptı, dışarı attı. Mükemmeldi." 

"ICARDI DAMGASINI VURMASA OLMAZDI

"Sonra Icardi maça damgasını vurmasa, filmin sonunu kendi yazmasa olmazdı... Fakat 2-2'yken, penaltı kaçmışken, Garnacho'nun bir şutuna Abdülkerim bloklaması var ki o da yine inanılmazdı." 

"Icardi damgasından sonra da ufak tefek şeyler oldu. Yine Barış'ın başlattığı, Mertens'in nefis önüne saldığı pasta Boey rakip kaleye kadar uçtu ve fakat Casemiro'nun beklediği şutlardan attı, bloklandı. 90+5'te Muslera, "Aaa ben bugün kısa degaj yapmadım sahi" dedi ve kısa degajı tehlike yarattı ama ofsayttı vs vs... Neyse her açıdan unutulmaz bir gece oldu." 

"Galatasaray, Old Trafford'ta 117.5 km koştu. Bu bizim ligdeki ne olduğu belirsiz, isimsiz firmaların ölçümü değil. Direkt UEFA'nın verisi. Kopenhag maçında da 113 koşulmuştu. İkili mücadelelerde, hava toplarında da rakibinden üstündü GS. Bölüm bölüm, 50-66 arası fiziksel olarak cevap verilemediği de oldu ama genelde Galatasaray, geçen yıllarda olduğu gibi fiziksel olarak zor duruma düşmedi bu kez! Ezilmek yerine cevap verilebildi. (Angelino hariç) 

"İNGİLİZLERİN MAÇ SONU EN ÇOK YAZDIĞI İSİMLERDEN BİRİ KEREM OLDU"

"Gece boyu muhtemelen Türkler en çok Kerem'e kızdı, sövdü. İngilizlerin ise maç sonu en çok yazdığı isimlerden biri Kerem oldu. 'Sahada basılmadık yer bırakmadı', 'Dinamizmi çok yüksek' vs demişler. Biz Türkler kaçan gole küfür ederiz ama neden herkes maX 1 pozisyona girerken Kerem'in her maç, Old Trafford'ta bile 3 pozisyona girebildiğini pek düşünmeyiz. İnatçılık, azim, dinamizm, delicilik somut değil, göremeye gösteremiyorsun. Top kaybı ise somut, herkes görüyor. Topsuz oyunu veya mental gücü görebilmek için, top ayağında değilken de bakmak, bakış açısını genişletmek lazım." ifadelerini kullandı.

HABER SARI KIRMIZI uygulamamızı telefonunuza ücretsiz indirin, transfer haberlerini anında öğrenin. İndirmek için tıklayın.

Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2023, 21:30
YORUM EKLE